• +90 535 495 06 97
  • av.istemihan@hotmail.com
  • Şehit Mustafa Mahallesi 3501 Sk. Ekerhanlıoğlu İşhanı Kat 1 no:101 Tarsus/Mersin

Tarsus Tapu İptali Davası

Tarsus Tapu İptali Davası

Muris Muvazaası Nedeni İle Tapu İptali Ve Tescil Davası

Tarsus Tapu İptali Davası Avukatları size hukuku olarak destek vereceklerdir. Örneğin Muris davaları.  Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, uygulamada çok sık karşılaşılan bir durumdur. Muris, mirasçılarından taşınmazını kaçırmak maksadıyla göstermelik bir işlem yaparak taşınmazı başka bir mirasçıya ya da üçüncü bir kişiye devredebilir.
Miras bırakan yaşıyor iken mirasçılarından birinden veya birkaçından mal kaçırmak adına yapılan hileli ve göstermelik satışlara (devirlere) muris muvazaası denir. Miras bırakan bu işlemleri mirasçılar arasında bazılarını kayırmak amacıyla da yapabilir.
Muris muvazaasında, bir mirasçıyı kayırma ve bundan ötürü diğer mirasçıların miras hakkının zedelenmesi söz konusu olmalıdır. Hileli işlemde muris ile karşı taraf arasında gizli bir anlaşma olmalıdır. Gizli anlaşma, örneğin tapuda satış gibi gösterilen devrin aslında gerçek bir satış olmamasıdır. Yani gerçek işleme yönelik irade söz konusu olmadığı zaman gizli anlaşmanın varlığı kabul edilir.

Bu durumun varlığı hâlinde muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılarak haksız devrin ispatı ile işlem iptal edilebilir. Mevzuatta muvazaalı işlemin iptali en temelde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 19 düzenlemesinde yer alır. Bunun haricinde mevzuatın çeşitli yerlerinde konuya temas eden bir çok hüküm bulunur. Yukarıda muris muvazaası nedir kısmında izah ettiğimiz şekilde diğer mirasçılar aleyhine bir devir olduğu zaman muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılacaktır.

Mal kaçırma sebebiyle tapunun iptali ve tescili davasını açmanın ön koşulu mal kaçıranın yani murisin ölmüş olması gerekmektedir. Miras hakkı sonuç olarak murisin ölümü ile kazanılır.

Tarsus Tapu İptali Davası

Tarsus Tapu İptali Davası

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Davasında İspat:

Yapılan işlemin muvazaalı olduğuna dair ispat davacıya, yani mirasçı olan kişiye aittir. Mirasçı taşınmaz devri işleminin muvazaalı olarak yapıldığını her türlü delil ile ispat etme hakkına sahiptir. Örneğin; arsa veya ev devrinin tapuda satış olarak gösterilmesi ancak ortada gerçek bir para alışverişinin olmaması ispat olarak yeterlidir. Tabii ki bu ispat araçları her somut olaya göre değişecektir. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında yapılan işlemin muvazaalı olduğuna dair değerlendirme yaparken Yargıtay tarafından da kullanılan bazı kriterler dikkate alınır. Tarsus Tapu İptali Davası için dikkate alınacaklar şöyledir; 
Dava bölgesindeki yörenin örf ve adetleri,

  • Toplumsal yönelimler
  • Murisin yaptığı sözleşme de gerekçeli ve anlaşılır bir sebebin varlığı (örneğin, kazandırmanın denkleştirme amacıyla yapılması)
  •  Murisin ona bakan kişiye duyduğu minnet duygusu,
  • Taşınmaza ait satış bedeli ile muadil taşınmazların değeri arasındaki fark,
  • Murisin satış dönemindeki geliri
  • Murisin taşınmazı satmaya ilişkin ihtiyacın varlığı,
  • Davalının alım gücü vb.

Yerleşik Yargıtay kararlarında da yukarıda yer alan kriterler, işlemin muvazaalı olup olmadığına yani murisin asıl iradesine bakılması noktasında önem taşır. Mahkeme tarafından bu kriterler baz alınarak yapılan işlem muvazaalı ise mahkeme, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali kararı verebilir.
Bu davada tapu iptaline karar verilmesi halinde, yapılan haksız devir iptal edilir. İptalden sonra taşınmaz tekrar terekeye döner ve miras paylaşımına konu edilir. Eğer taşınmaz, üçüncü kişilere devredilmişse bu durumda iyi niyet – kötü niyet değerlendirmesi yapılır.

Taşınmazın terekeye katılması değil, bir alacak hakkının terekeye katılması söz konusu olur. Bunun detaylarına aşağıda yer verdik. Bu dava esasen bir çok nedenle açılabilir. Uygulamada; kardeşler arasında açılan, boşanma davası nedeniyle, aile konutundan dolayı, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle vs. bir çok nedenle bu davanın açıldığı görülmektedir.
Muris muvazaası kabul olmayan haller de merak konusudur.

Muris muvazaası kabul olmayan haller Yargıtay kararlarına genel olarak konu olmuştur. Örnek vermek gerekirse;
Ebeveynlerin taşınmazı mirasçılardan birine bağışlaması ya da satması durumu muvazaa iken, bu satış karşılığında piyasa şartlarına göre veya makul bir miktar altında ödeme almış olması muvazaa kabul edilmez.

Ebeveynlerden birinin taşınmazı önceki evliliğinden olan çocuklardan birine veya boşandığı eşine bağışlaması hali hakkaniyet gerektirdiği ölçüde muris muvazaası kabul olmayan hallerdendir. Uygulamada çokça görülen bir hal; babanın konut veya arsaları sadece erkek çocukları arasında paylaştırmak istemesi halinde yapılan paylaştırmalar muvazaa olarak kabul edilen hallerdendir.
Muris, parasını bağışlamış ve o para ile taşınmaz satın alınmışsa, Yargıtay kararlarına göre bu durum Muris muvazaası kabul olmayan hallerdendir. Tapu iptaline konu olacak tek şey mülkiyet hakkı değildir. Uygulamada nadir de olsa bu davanın tapudaki kiracılık hakkı vb. şerhler için de açıldığı görülmektedir. Tekrar belirtmek gerekir ki yukarıda yer alan örnekler sadece bu konulara ilişkin çok fazla karşılaşılan ve karar verilen konulardır. Bu davayı, muvazaalı işlem sonrası zarara uğrayanlar ve mirasçı sıfatına sahip olan herkes açabilir. Her mirasçı tek başına dava açabilir. Tüm mirasçılar birlikte de dava açabilir. Muris muvazaası davasını mirastan feragat etmiş, mirası reddetmiş veya mirasçılıktan çıkarılmış kişi açamaz.